"İki sokak ötede "O Diyar" diye biyer vardı. Yolumuz o yakınlara düştüğünde oturur uzun uzun demlenirdik. O diyar: Canımızın sıkkınlığını attığımız garip yer. Sandalyelerin üzerinde cepleri bozuk paralarla tıka basa dolu yamalı ceketler. O zamanlar o diyarda karıncalı çatı diye mutluluğun ilk ve son durağı olduğu hayal edilen bir projeden söz edilirdi."