"Sömürü ve baskının bir aracı olan bilim ve teknoloji hem emperyalist Batı'ya dünyanın zenginliğine el koyma olanağı verdiği için Batılılarca itiraz edilmiyor hem de azgelişmiş ülkelerdeki işbirlikçi oligarşiler ve onların çevresi sömürüden pay alabiliyorlar. Aldıkları bu pay karşılığında kendi halklarına zulmederek baskıyı ve devlet terörünü sürekli gündemde tuturak eski sömürgeciyi yöneticilerin uyguladıkları baskı bile geride bırakıyorlar. Üstelik bunu "ulusallık" "ulusal çıkarlar" "ulusal güvenlik" "birlik bereberlik" gibi kavramların gerisine gizlenerek yapıyorlar. Bu anlamda bir düşünürün dediği gibi: "Hakların kendi kaderlerini tayin hakkı bu ülkeleri yöneten oligarşilerin kendi haklarını boğazlama hakkına dönüşmüş" bulunuyor."