Ayasofya'nın kapılarıyla beraber ruhumuzu kilitlediler. Her mâna her hikmet her münasebet Ayasofya'ya bağlı...
Ayasofya açılmalıdır. Türk'ün bahtıyla beraber açılmalıdır.
Ayasofya'yı kapalı tutmak Yunanlıya "Ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç!" demekten farksızdır.
Ayasofya'yı kapalı tutmak Birleşmiş Milletler'den Afrikalı yamyam devletlerine kadar aleyhimize rey verdirip kendileri müstenkif geçinen Batılılara "Artık benim hayat hakkım kalmadı!" demektir.
Ayasofya'yı kapalı tutmak bu toprağın üstündeki 30 milyon ve altındaki 30 milyar Türk'ün semâları tutuşturan lanetine hedef olmaktır.
Ayasofya'yı kapalı tutmak Allah'a sövmeye Kur'an'a tükürmeye Türk tarihini kubura atmaya Türk iffetini kirletmeye Türk vatanını satmaya denk bir suçtur.
Gençler! Bugün mü yarın mı bilemem!
Fakat Ayasofya açılacak!.. Türk'ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar Ayasofya'nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler.
Ayasofya açılacak... Hem de öylesine açılacak ki kaybedilen bütün mânalar zincire vurulmuş masumlar gibi onun içinden fırlayacak!.. Öylesine açılacak ki bu millete iyilik ve kötülük etmişlerin dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek...
Ayasofya açılacak!... Bütün değer ölçülerini tarih hükümlerini dünyalar arası mahsup sırlarını her iş ve herşey hakkındaki gerçek miyarları çerçeveleyici bir kitap gibi açılacak...
Allah tarafından mühürlenmiş kalplerin mühürlediği Ayasofya onların aynı şekilde mühürlemeğe yeltenip de hiçbir şey yapamadığı günden güne kabaran akınını durduramadığı ve çığlaştığı günü dehşetle kolladığı mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbi gibi açılacak...
Ayasofya'yı artık önüne geçilmez bu sel açacak...
Bekleyin gençler!.. Biraz daha rahmet yağsın... Sel yakındır.
Necip Fazıl Kısakürek