Güzelliğini tüm cömertliğiyle sergileyen; sisin buğusu dağılmış olduğu halde tüller arkasında dans eden yarı çıplak bir kadın bedeni gibi kıpırdanıyordu deniz karşımda. Kıyıyla oynaşması ve rengi Ege'den farklıydı. Cüretkâr bir mavilik değildi bu. Bazen yeşile ya da griye evrilen iklime göre değişkendi. Ufukta ada adacık kara parçası uzantısı girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi arıyordu gözler. Ama yoktu. Alabildiğine deniz Gökyüzü karardığında deniz de füme bir bulut gibi abanıyordu kentin insanın üzerine. Usul usul mavi bir hüzün fısıldıyor bu öyküler bize. Yalnızlığın masmavi bir umuda açıldığı yerdeyiz onun peşindeyiz. Ayaklarımız suda başımız bulutlarda. Her şeye rağmen yaşamak güzel diyor Esme Aras. Dokunuyor hissediyor ve yaşama dair incecik bir sızı bırakıyor içimizde. (Gamze Güller)