Türkiye'de hızlı bir kentleşme sürecinin yaşandığı 19501980 yılları arasında kentleşme ve kentlileşme sürecini konu edinen romanlarda kırsaldan kente göç etme sebepleri üzerinde durulduğu görülür. Romanlarda kente göçün daha çok kırsalın itici bir hâl almasıyla gerçekleştiğine vurgu yapılarak kırsalda ekonomik şartların olumsuzluğuna kırsal kimlikten duyulan rahatsızlığa dikkat çekilir. Kırsalın iticiliğinin yanı sıra kentlerin çekici bir işlev kazanmasının da anlatıldığı romanlarda insanların daha iyi bir hayata kavuşma istekleriyle kentlerin yolunu tuttukları aktarılır. Dönem romanlarında ayrıca kırsalda yaşayanların kente yönelik ilgi duymalarında iletici güçlerin etkisine de değinilir. Kırsalda oluşan kent yaşantısına imrenme duygusunun kentlere doğru kitlesel hareketliliklerin başlamasında belirleyici olduğu ifade edilir.