Michael Curtis bu eserinde Şark despotizmi hakkında tarihsel bir analiz sunarak Avrupa ve Doğu arasındaki karmaşık olumlu-olumsuz etkileşimi ortaya koymaktadır. Ayrıca Doğunun Batı emperyalizminin daimi kurbanı olduğuna dayanan yanlış inancı ve Batıkların Doğu ve Müslüman toplumlar hakkında nesnel yorumlara sahip olamayacağı görüşünü de eleştirmektedir.
Eser Avrupanın Şark despotizmi hakkındaki görüşlerini tek taraflı ve ön yargılı bir gözleme dayanarak değil Doğuda hâkim olan rejimin gerçek tutum ve yöntemleri hakkındaki bilgiye dayanarak ele almaktadır. Curtis Şark despotizmi kavramının nasıl şekillendiğine; Batı siyaset ve düşünce tarihi ile Orta Doğu ve Hindistanda değişen olgular bağlamında nasıl ifade edildiğine açıklık getirmektedir. Kitapta Batılı seyyahların Müslüman ülkelerde yaptıkları gözlemler ve Montesquieu Edmund Burke Tocqueville James ve John Stuart Mili Kari Marx ve Max Weber gibi modern batı düşüncesinin kurucu düşünürlerinin analizleri üzerinde değerlendirme yapılmaktadır. İngilizce okuyan dünyada ilgi ve hayranlıkla karşılanan bu kitabın Türkçede de büyük bir boşluğu doldurması hedeflenmektedir.