Ve denizsiz bir cihan olmazdı...
Renkli ışıkları sönmüş kimsesiz kalmış bomboş lunaparka baktım. Ne kadar da bana benziyordu. Yıllarca ne olduğumu aradım durdum. Buydum ben işte gece olduğunda terk edilen ışıkları kapatılan bomboş kalan bir lunaparktım ben... Kaşlarımı çattığımda Cihan'ın tam yanımızda duran kilitli şalter kutusunun camını anahtarıyla kırıp içindeki şalteri kaldırışına şahit oldum. Sonra nutkumun tutulduğu anı yaşadım. Rengârenk ışıklar birdenbire lunaparkı doldurunca nefesimi tuttum. O an çok garip bir andı. Biraz önce kendime benzettiğim lunaparkın ışıkları rengârenk yanıyordu şimdi! Cihan sadece lunaparkın değil benim de ışıklarımı yakmıştı. Cihan bana ışık vermişti renk vermişti o bana hayat vermişti...