Burjuvalar iradelerini sermayenin büyüme mantığına teslim etmiş parayı en yüksek değer olarak gören dünyaperest kimselerdi. Halen de böyledirler. Kapitalizm
onların ahlaksızlığının ekonomik-politik bir ürünüdür. Bu sistem duygusal ilişkiler yerine çıkar ilişkileri kuran hırslı rekabetçi kimseler ister. Ve bütün eğitim ve iletişim olanakları kullanılarak insanlar bu hale geti-rilmeye çalışılır. İstedikleri de olmuş çokları bu hale gelmiştir aslında. Böylece insanlar birbirine huzur yerine sıkıntı ve ıstırap veriyordur. Bu ortamda ne burjuvanın kazancını artırıyorsa o çeşitli araçlarla hakim kılınır. Örneğin flört evliliğe yeğlenir burjuvaca çünkü flört ilişkileri daha kazançlıdır. Böylece flört hakim kılınmaya çalışılıyordur.
2013'te çıkan kitabımın adını verdiğim bu yazımda kitabımda ele aldığım bazı meselelere değineceğim. Dinsel çağ rönesans reformasyon aydınlanma modern
çağ şeklinde sıralanan tarihsel dönemlerden modern dönemdeyiz ve böylece bizler modernleriz. Bazıları modern dönemin de bittiğini artık postmodern dönemde bulunduğumuzu söylüyor. Önceden bu görüşe katılmıyordum fakat şimdi katılıyor gibiyim. Ama postmodern dönemde yeni ve farklı bir dönemin işaretlerini de görür gibiyim. Bu işaretler yeni bir dinsel döneme aittir. Acaba tarihin başından bu yana sarkaç dinsel olanla nihilistik olan arasında sallanıp duruyor mu?