Tüm dinamikleri ile kendi içinde örgütlenmiş bir yapıya sahip devlet olgusu kendi varlığını sürdürebilmek için toplumsal fayda ilkesiyle vatandaşlarına bir takım görevler ve sorumluluklar yüklemiştir. Akipek‟e göre devlet; muayyen bir ülkede hayatını sürdüren ve bir otoriteye bağlı olarak örgütlenmiş insan topluluğunun oluşturduğu sürekli hukukla şahsiyet bulan bir varlıktır. Burada insanların bir araya gelerek üst otorite egemenliğinde yaşamasından bahsederek aynı zamanda üst otoritenin ortaya koyacağı kuralları da kabul etmiş olmalarından bahsedebiliriz. Devlet kendi hukuku içinde devamlılık amacı gütmektedir. Bu yüzden devlet ile vatandaş her zaman bir etkileşim içindedir.
Yukarıda da bahsedildiği gibi devletler vatandaşlarına üst otorite olarak bir takım sorumluluklar yüklemiştir. Vergiler de bireyin devlete karşı sorumlulukları arasında ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü vergiler devletlerin önemli gelir kaynaklarıdır. Ki bu kaynak onun sürekliliği için vazgeçilmezdir. Yaşanılan çağa göre vergileri toplayan devletler ve vergilerin türleri sürekli bir değişim gösterse de temel mantık her zaman vatandaşın devlete maddi veya nakdi değerde bir şeyler vermesi üzerinedir. Bu çalışmada da tüm devletleri ve onların vatandaşlarından elde ettiği gelirleri incelemek yerine çalışma alanımızı daraltmak ve daha spesifik verilere ulaşmak amacıyla "Osmanlı devleti vergi sisteminde öşür" konusu üzerinde duracağız.
Devletlerin kendi varlığını sürdürebilmeleri ve kendisini oluşturan vatandaşlarının beklentilerini karşılaması için vergiler oldukça önem arz etmektedir. Genel olarak verimli topraklar üzerinde olan devletler vatandaşlarının topraktan elde ettiği gelirler üzerinden pay almakta ve aldığı bu payı belli bir orana sabitlemektedir. Böylece devletler toprak üzerinden elde ettiği gelirleri kişinin kazancı oranında alarak vergide adaletli davranmayı da ihmal etmemişlerdir. Osmanlı devleti yöneticileri ve halkının büyük bir çoğunluğunun Müslüman olması nedeni ile Müslüman vatandaşlarına şeri kuralları uygulamıştır. Osmanlı devletinin hem üç kıtaya yayılmış hem de çok geniş verimli toprakları bünyesinde barındırmasından dolayı Müslümanlardan şeri vergiler kapsamında vergiler almıştır. Bu çalışmada Osmanlı vergi sisteminde vazgeçilmez derecede önem arz eden öşür vergisini detaylı bir şekilde incelemeye çalışacağız.
Devletlerin varlıklarını sürdürebilmeleri için halklarına bir takım sorumluluklar yüklediklerini pek ala görebiliriz. Sorumluluklar içerisinde vergi kavramı şüphe yok ki ayrı bir öneme sahiptir. Vergi sistemleri aynı zamanda devletlerin sürekliliği ve kalıcılığı üzerine önemli ipuçları verir. Asırlardır güçlü bir devlet olarak varlığını sürdüren Osmanlı devleti hangi vergi sistemi ile bu kadar güçlü ve yıkılması iki yüz yıl süren bir devlet haline geldi? Pek çok araştırmalarda Osmanlı devletinin gücünün zirai ürünler üzerinde uyguladığı vergi sistemine bağlandığı görülmektedir. Biz de bu çalışmada halkının büyük bir çoğunluğunun Müslüman olduğu Osmanlı devletinde Osmanlı vergi sisteminde öşür üzerinde duracağız.