"...İstanbul başka şehirlere benzemez!
Halep düşerse üzülür insan. Kabil düşerse canı acır.
Paris düşman postalını uzaktan görse bacaklarını aralar.
Berlin ikiye ayrıldı dünya gene de dönmeye devam etti.
New York'un kalbine uçak sapladılar düzen yeniden yine kuruldu.
Ama İstanbul öyle mi ya!
Batı'nın sınırıdır burası. Doğu'nun başkenti...
Bu şehir dengede tutuyor dünyayı.
Tahterevallinin ortası...
İstanbul tökezlese insanlık düşer!..."
Yavuz: Beş yüz yıllık tılsımlı gömleğin gücüyle geçmişten el alan bir delikanlı... İstanbul'un muhafızı o!
Korkut: Âşık olduğu kadını elde eldebilmek için ölümsüzlüğün sırrını arayan tutkulu bir adam.
Aslı: Hiç bitmeyecek bir vicdan azabıyla yaşamaya çalışan yükseklerde gezmeyi seven âşık bir genç kız.
Karakalem: Kadim kötülüğün yeryüzündeki gölgesi; rubi gözlü karga.
Ahmet: İstanbul'un dehlizlerini kendine yol yapan uğradığı ihanetle ışığa küsen yakışıklı bir profesör.
Güneş: Güzelliği bahtsızlığına sebep bir kadın...
Hızır Ağa: Denizli'nin ücra bir köyünde koca yüreği sırlarla dolu bir muhtar.
N. İpek Gökdel'in yazdığı Karakalem'de zaman içerisinde yapacağınız yolculuk size tılsımlı bir İstanbul hikâyesi sunuyor!