Oturma Hastalığı'nda "tek yabancının kendi"si olduğu mekânı tercih eden kişisiyle akrabadır sanki Yüzeysiz'in bakılmaktan hoşnut olmayan kişisi. Bakana bakanın belleğine yorumuna bir güvensizlik belki de. 'Dil'e bu 'kurulmuş olan'a toplumsal bellekte hazır getirilip kendisine aktarılan zihne mahkûmiyetini görmenin; toplum kurulumunu yansıtan onaylayan tekrar eden ve kişiliksizleştirici 'biz'liğini dayatan dilin saldırganlığını anlamanın tezahürleri Yüzeysiz'i katediyor.
Ağzını herkese ödünç vermeye yanaşmayan belki de "Önce söz vardı"ya karşılık "Eylem vardı"yı tercih edecek bir anlayış. Raskolnikov'a nazire bir ilkeyi bozmaya yönelme. "Çocuğumuz olmaz bizim"cilere nazire "anılarımız/hikâyemiz olmaz bizim"in hikâye edicisi.
Okur edimlerle anıların sözcüklerle belleğin tehlikeli dansı aracılığıyla öyküyü anlatanın yerine kendini koyacak olursa dönüşlü bir cümlenin özneliğine aday olabilir. Ama bu okur eğer "Ölüler canlılar onların ölümlerini kaydetmedikleri sürece ölmüş değillerdir."e katılıyorsa Yüzeysiz'in öykünün ölümünü tescil ettiğinden bile kuşkulanabilir.