Biz ana yoldan akrşı tarafa geçmiştik biraz sonra bir bahçe kapısı önünde durmuştuk ve yanımızdaki genç: Halil amca Halil amca diye kapıdan seslendi. Biraz sonra kapıyı açıp buyurun sesi geldi içerden ve ben Halloş'u gördüm elinde sanıyorum bir kahve fincanı vardı bizi görünce hemen beni tanımıştı bende kendisini tanıyordum zaten. Çok sert birine benziyor ve etkileyici bakışları vardı. Hani çakmak çakmak gözleri var derler ya işte öyle cinsten biridydi! Bakışlarının altında yatan şeyin Cin'lik olduğu hemen fark ediliyordu. Biraz sohbetten sonra bana bu gün Ceylanpınar'ına gideceğimizi ve oradan artık kayın biraderi benim işimi halledecekti ve kayın biraderinin burada olduğunu birazdan gelecek onunla beraber gidersiniz dedi. Adının Yasin olduğunu söyledi. Daha sonra Yasin'le tanıştığımızda Yasin uzun boylu sportif yapılıydı sempatik güler yüzlüydü yani bana güven veren bir görünüşü vardı selamlaştık. Küçük bir sohbetin ardından yola çıkacağımızı söyledi. Bu arada Halloş'la Yasin biraz arapça tartıştılar tabi ben anlamadım ne konuştuklarını ama benimle ilgili olduğunu anladım akşama kalmayalım iyi olur diyerek biz zaten hazırdık ve hemen yola çıktık bir arabayla.