Bu çalışmanın konusu bugünkü Tatarstan coğrafyasında başta edebiyat olmak üzere basın (gazete dergi vs.) yayın (Tv ve Radyo yayınlarında) ve eğitim (ilk ve orta öğretimde zorunlu) alanlarında kullanılmakta olan "yazı dili" Tatarcasıdır. Öte yandan Tatarcanın konuşma dili olarak özellikle şehir popülasyonu arasındaki kullanım alanı devletin birinci resmi dili olan Rusçaya göre çok daha sınırlıdır. Tatar dili ve kültürü 1552 yılında Kazan Hanlığı'nın yıkılmasından itibaren Rus baskısı altında kalmıştır. Sovyet dönemindeki azınlık halkların assimalasyonu politikalarıyla iyice ağırlaşan bu baskı Tatarlar arasında her geçen kuşakta daha da derinleşen dil değiştirme (language shift) sonucunu doğurmuştur. Tatarca konuşanların sayısı her geçen gün daha da azalmaktadı (Wertheim 2003:348). Tatarca Tatarstan Cumhuriyetinin Rusçadan sonra ikinci resmi dilidir. BugünTatarca her ne kadar Tatarların azınlık olarak yaşadıkları Tataristan'da millet olarak varlıklarını devam ettirmelerinin en önemli aracı olarak görülmekte ve Tatarcanın Sovyet döneminde yitirdiği sosyal ve politik öneminin Sovyet sonrası dönemde yeniden kazandırılması yolunda özellikle Tataristan Cumhuriyetinin 1991 ylında otonom hale gelmesinden sonra gerek Tatar hükümeti gerekse Tatar aydınları nezdinde çeşitli adımlar atılmakla birlikte halen Tatarca Tataristan Cumhuriyetinde 4 milyonluk nüfusun yaklaşık ¼ ü tarafından konuşulmaktadır.Konuşma dili olarak şehirlerde katışıksız olarak ya da Tatarstan Cumhuriyetinin resmi dili olan ve Tatarcadan çok daha fazla kullanım alanına sahip olan Rusça ile çeşitli dercelerde karışık olarak çeşitli stillerde konuşulmaktadır.