Hani insanlar korkularını anlatırken "Karabasan gibiydi" derler. Hani bazen "Hayatımın en korkunç günüydü" diye tanımlarlar. Hani gözleri yuvalarından fırlarcasına bakıp karşılaştıkları manzaranın korkunçluğunu yüz ifadelerine de yansıtır ya da konuşamaz anlatamaz nutku tutulmuş gibi öylece kalakalırlar.
İşte bu; söz konusu korkuların ne kadar basit olduğunu anlatan gerçek korkunun onlar olmadığını gösteren Selim'in hikâyesi...
Kimsenin göremediğini görüyor çoğu insanın hayal bile edemeyeceği olaylara şahit oluyor. Her şeyin peşine düşecek kadar da cesur...
Ve başlatıyor kendisi için küçük ama dünyanın en büyük savaşını!
Gece dışarı çıkmak mı istiyorsun? "ÇIKMA!"
Takip edildiğin hissine mi kapıldın? "KAÇ!"