Aslında daha çok "devlet denilen insan yaratısı karşısında nasıl bir etnoloji geliştirilebilir" ya da "ne şekilde alternatif kuramsal bir yol haritası belirlenebilir" ile ölçeklenen bu ikili değerli çalışma kapsadığı anarşist antropolojiyi de bu ölçekte nasıl var olduğu ve hatta var olup olmamasından evvel birilerinin tekeline girip girmediği noktasında -da- masaya yatırmakla kalmıyor devletlere karşı oluşturulacak mevzu etnoloji dahilinde çoklu anarşist antropoloji parçalarını ve olasılıklarını ihtimallerini sorguya çekiyor yazarların biraz kızgın biraz eğlenceli dili ise okumayı çok daha keyifli bir noktaya vardırıyor!