Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli devlet adamlarından ve divan edebiyatının hikmet dolu gazeller şairi Koca Ragıp Paşa Sultan III. Osman tarafından ömrünün son yılında sadrazamlığa getirilir. Ama Topkapı Sarayı'nın nüfuzlu kişisi Kızlararağası Ebu Kof paşayı yerinden etmeye çalışmaktadır. III. Osman 1757 Ekim ayının ikinci yarısında ağır hasta olarak yatağa düşer. Söylenenlere göre kendisini bilmemektedir.
Servet Taşdelen'in romanında 30 Ekim günü Sadrazam Koca Ragıp Paşa saraya çağırılır. Ona gizlice gelen bir habere göre sultan ölüm döşeğindedir. Kızlarağası bir bahane ile onu saraya getirtip sanki padişah isteğiymişçesine elinden mührü alıp azletmeyi planlamıştır. Sultanın o geceyi çıkarması mümkün görülmediğinden sadrazam bir yerlerde saklanmalıdır. Tanınmamak için derviş giysileri giyen sadrazam şehrin içinde korku intikam esrar ve hikmetin iç içe geçtiği bir yolculuğa çıkar Fıtnat Hanım'ın evinde aşkla soluklanır ama endişe onu hiçbir zaman terk etmez.
'Sadrazamın Sekiz Saati' böylesine tekinsiz bir maceranın romanı. Bizi sadrazamların gözden düşürülmesi için çıkarılan yangınlardan memleketin kıtlık yıllarında devletten zulüm görenlerin acıları arasından geçiriyor ve intikam hırsı ile vicdanın sesini kavgaya tutuşturuyor.