İnsanın geçmişini öğrenme isteği tarihin her dönem temel ilgi alanlarından biri olmasına vesile olmuştur. Tarihi süreç içerisinde bu baskın isteği doyurmak için çeşitli vasıtalar kullanılmıştır. Tarihi kaynak adı altında sınıflandırılabilecek bu vasıtalardan biri de biyografilerdir. Her ne kadar içerdiği bilgiler diğer kaynaklara göre daha subjektif olsa da bildirdiği ince ayrıntılar çok daha güvenilir kaynaklarda dahi bulunamayacak türdendir.
Bu çalışmada bir biyografinin seçilmesi ile hem tarihi bilgi zenginliğini artırmak hem de ülkemizdeki tüm tarih çalışmaları arasında Eski Çağ ile birlikte en gerilerde yer alan Orta Çağ Avrupa tarihinin bir kesitinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bunun en iyi yolu da kaynağı asıl dilinden dilimize kazandırmak olarak görülmüştür.