Bir etimolojide genelde iki soruya cevap aranır: birincisi etimolojisi yapılan kelimenin kaynak dili ilk defa görüldüğü dil ait olduğu dil; ikincisi türemiş bir kelimeyse kelimenin kökü ve o köke gelen eklerin adı ve işlevi. Klasik manada bir etimolojide öncelikli olarak bu maddelerin cevabı beklenir aranır.
Etimolojiye yazıları ile üçüncü bir boyut katan kelimeleri üç boyutlu ve renkli görmemizi sağlayan bir dilci vardır: Uwe Bläsing. Ustamız dil meraklılarını dilcilerin elinden kurtarıp bahçeye kırlara çıkartır onlara nefes aldırtır. Uwe Bläsing'in Ayder'de bilinen adıyla 'Osman'ın Hemşin yaylalarından Kafkas dağlarının içlerine oradan Kumuklara Kalmuklara; Anadolu'nun bozkırından Balkan dağlarına ulaşan geniş bir etimoloji sahası vardır. Bu sahayı bir bürküt'ün kanatlarında aşıp Kazakistan'a Moğolistan'a kadar uzanır. Bahar gelip havalar iyice ısınınca İstanbul'un eski parklarında erguvanlar arasında ferahlık duymamızı sağlar.
Uwe Bläsing Kuşlar Böcekler Çiçekler'de bize ele aldığı kelimelerin sadece kökenini yapısını değil; tarihlerini gezdikleri coğrafyaları geçirdikleri maceraları bir tiyatro perdesinde çok yönlü olarak anlatmaktadır.