İnsan doğum gününde de mi meşk alır. Meşk aldım meşk verdin. Elhamdülillah. Her zaman şükretmeyi bilmeli insan. Sorun şu ki sevmiyorum kendimi ifade etmeyi. Öyle öğrenmişim. Sevmiyorum günlük tutmayı. Hoş tutsam belki ilk önce düzyazıyla eğilirdim şiirle bükülmezdim öyle.
Oğuz Atay ne eder bilir misin? "Hayatı ve Eserleri türünden bön sözler üretenleri" (bir de kalem efendisi ilan eder bunları) işte bunlarla inceden inceye alay eder. Hepimizin bir eseri yok mu sanki! Günlüklerimiz...
Benim için bu kitap (şiirlerim ve yazılarım) başlı başına bir mahremiyetti. Hoş öyle de olacak. Göz önünde yaşamayız biz bazı şeyleri. Kim bilir sevinçlerimiz belki karanlıklarda zuhur etmiştir bizlerin. Kim bilir belki ağlarken içimize içimize ağlayanlardan olmuşuzdur oldurulmuşuzdur.
Dedim ya sevmem kendimi tasvir etmeyi etmeyeceğim de.
Mesele şu ki kendime farz kıldığım bir şey var. O da şu an bu kitabın isminin neden KELEBEK ETKİSİ olduğunun açıklamasını getirmek.