Türklerin Müslümanlığı kabulü ile İslam'ın büyük bir ivme kazandığı herkesçe kabul edilen bir durumdur. O yüzdendir ki İslam'ın yayılmasında ve savunulmasında Türkler için kullanılan "İslam'ın Keskin Kılıcı" tabiri boş yere söylenmiş bir söz değildir.
Haçlıların korkulu rüyası olan Selahaddin Eyyubi Hıttin Savaşı ile Kudüs'ü Haçlılardan nasıl temizledi ise Selçuklular da çoğu zaman bölgelerinden geçen Haçlılara çok büyük zayiatlar verdirerek onları yıpratmışlardır. Özellikle Miryokefalon Savaşı hem Bizanslıların hem Haçlıların belini kırmıştır. Bir bayrak yarışı gibi elden ele dolaşan muzafferiyetler Selçuklulardan sonra Osmanlılara geçmiştir. Osmanlı Devleti ise "Devlet-i Ebed Müdded" felsefesi ile yola çıkmış gerek Balkanlarda gerek Avrupa'da gerek Kuzey Afrika'da gerek Ortadoğu ve Doğu'da 625 yıl süren bir devasa imparatorlukla düşmanlarına korku dostlarına güven sağlamıştır.
Türklerin Anadolu'ya girişini merhum Alparslan'ın muzafferiyeti olan Malazgirt Savaşı ile kabul edecek olursak 1071 yılından 2016 yılına kadar devam eden sürecin 945 yıl olduğu görülecektir. Hal böyle olunca Osmanlı'nın Türk topraklarının nüvesini temsil eden bu kara parçasında 625 yıl fiili hüküm sürdüğünü göz önüne alırsak Osmanlı harici Anadolu'daki Türk iktidarının 320 yıl olduğu ortaya çıkacaktır. Neredeyse daha Osmanlı hâkimiyetinin varlığının yarısının yeni geçildiği görülecektir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Gazi'nin oğlu Orhan Gazi için ettiği vasiyette geçen "Farizaya (farzlara) dikkat et din ve devletin güçlenmesine sebeptir. Din işlerini; dikkatli olmayanitikadı bozuk ve doğru yoldan ayrılmaya yönelen büyük günahlardan kaçınmayan helale-harama dikkat etmeyen sefihlere ve ayrıca tecrübesiz kişilere bırakma devlet idaresinde bu gibi kişilere iş verme!.. Zira "Yaradan'dan korkmayan yaratılandanhiç korkmaz." ve "Daima cihad ile topraklarınıgenişletmeye çalış" düsturları Osmanlı'nın 625 yıllık mayasının da ne olduğunu ortaya koyması açısından dikkate değerdir. İslam'ın yücelmesi Devlet-i Âli'nin bâki olması için mücadele eden tüm sultanlarımızı kırk kalem olarak bu vesile ile tekrar rahmetle anıyor bıraktıkları bayrağın yılmaz bekçileri olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Biz ölmedik ve hâlâ buradayız...