Cemal ve Esme kaçarak evlenmek zorunda kaldıklarında kendi mutluluklarının kızlarının hayatına etki edeceğini bilemezlerdi.
Cemal Usta son günlerini yaşarken kızının yıllar önceki husumetin bedelini ödeyeceğinden korkuyordu. Ya bunu engellemek için elinden geleni yapacaktı ya da kızının hayatı onarılmaz şekilde yerle bir olacaktı. Önündeyse tek seçeneği vardı. Yıllardır tanıdığı ve güvendiği genç adamdan yardım istemek.
Tuğrahan yıllarca ilk aşkının yasını tutmuş kalbini her şeye kapatmıştı. Dert ortaklığını yapan adam ondan hayatını tamamen değiştirecek şeyi istediğinde önemli bir seçim yapması gerekmişti. Genç bir kızın hayatı ona bağlıydı ve atacağı adımlar önemliydi.
Ne kadar korksak da olacakları engelleyemez önümüze serilen hoşluk ve boşluklarla geçiririz ömrümüzü. Ama öyle anlar vardır ki biz daha ne olduğunu anlamadan yolunu bulur hayat. Kader örgüsü öyle büyülü bir ağ örer ki resmin bütününü ancak her şey yerli yerine oturduğunda görürüz. Başta anlam ifade etmeyen küçücük ayrıntılar ilmek ilmek işlenerek biz olur siz olur o olur onlar olur ve sonunda hayat olur...
***
"Şimal... Evleniyorum... Bunun seni ilgilendirmediğini biliyorum. Sen bize bir şans bile vermek istemedin. Mutlu musun? Ben değilim. Yıllardır bu duyguyu unuttum. Kalbimi ne kadar işgal etmişsin ki oraya birini alamadım. Seninle hayalini kurduğum evlilik yeminini başkasıyla yapacağım. Bu formalite bir evlilik olsa da bir şeylerin sonu olacak."