Aslanları Uyandırmak çarptığı mülteciyi ölüme terk edip kaçan bir cerrahın sahip olduklarını kaybetmemek için verdiği mücadelenin hikâyesi değil yalnızca aynı zamanda yazarın derinlikli bir varoluş sorgulaması. Onun titizlikle çizilmiş karakterleri bireysel ve toplumsal acı eşiğimizi sınıyor. Kendimize ve başkalarına karşı ne kadar iyi olabiliriz ya da ne kadar adil?
Beersheba Hastanesi'nin beyin cerrahı Eitan Green yorucu bir gece mesaisinin ardından evine gitmek yerine adeta bir güç ve konfor simgesi olan kırmızı SUV'unu test etmeye karar verir. Issız Necef yolunda hız yaparken bir kaza olur ve Eitan çölün üstüne doğan büyüleyici güzellikteki Ay'a baktığı saniyeler içerisinde bir adama çarpar. Büyük ihtimalle ölümüne neden olduğu adam kaçak bir göçmen bir Eritrelidir. Panik içerisinde olay yerinden kaçar. Bu büyük sırrı tek başına saklayabileceğini hayatını hiçbir şey olmamış gibi sürdürebileceğini umut ederek evine iki oğlunun ve karısının yanına döner. Ancak ertesi sabah kapısında beliren Eritreli kadın hayatını sonsuza dek değiştirecektir. Eitan kadının sırrını saklamak için paradan daha fazlasını istediğini anladığında kendini beklediğinden daha karmaşık bir planın içerisinde bulur. Artık sahip olduğu her şey evliliği bu büyülü siyahi kadının avucunun içindedir.
"İyilerle kötüleri ayırt etmenin düşündüğünüzden çok daha zor olduğu gerilim yüklü mükemmel bir hayatta kalma hikâyesi. Gundar-Goshen'in kitabının içerimleri İsrail konumunun çok çok ötesine uzanıyor ve güvenli yaşamlarımızın karanlık köşelerine ışık tutuyor."
-The Times
"Tırnak kemirten ilk cümlelere verilen bir edebiyat ödülü olsaydı... Aslanları Uyandırmak o ödülü alırdı... bu kitap cesur ve hayret verici."
-Financial Times