"Bir fotoğraf neyi gösterir?" Bu basit gibi görünen ancak literatürün belki de en temel ve en zor sorularından birisini ima eden bir sorudur aslında: Bir fotoğraf ne kadar gerçektir? Gerçeklik veya gerçek olanın fotoğrafla ilişkisi sadece fotoğraf üzerine erken dönem tartışmaların değil daha güncel tartışmaların da altında yatan temel bir meseledir. Fotoğrafların örneğin resimden köklü bir biçimde "gerçekçi" görülmesinin altında ne yatar? Fotoğraf diğer temsil biçimlerinden hangi anlamda ayrılır ve bu farklılık gerçeklik ya da gerçek kavramıyla nasıl ilintilidir? Fotoğraf nesnesiyle diğer görsel medyumların nesneleriyle kurduğu ilişkiden tamamen farklı bir ilişki mi kurmaktadır? Fotoğrafın icat edildiği zaman izleyenlerinde yarattığı büyü hissinin ya da yine gerçek kavramına dönersek diğer temsil biçimlerinin yaratamadığı bir tür ontolojik gerçekçilik niteliğinin kaynağı nedir? Fotoğraf bu gücü nereden almaktadır?
Bu kitap bu zorlu soruları fotoğrafın erken döneminden günümüzün dijital çağında fotoğrafın anlamlarındaki dönüşüme kadar farklı bağlamlarda ele alınmaktadır.