Güneş doğduğundan beri durmaksızın yürüyorduk... Çok yorulmuştuk. Düşe kalka geçtiğimiz sarp keçi yolları bazen sel sularının açtığı yollar içinde kayboluyor bazen fundalıklardan ayrılarak karanlık çukurlara sapıyordu.Ayı avına gidiyordum. Kılavuzum 'Kumdere' köyünün en namlı nişancılarındandı. Beraber tırmanacağımız yüksek orman lı dağların daha çok uzağındaydık. Zaman zaman ince bir yağmur sepeliyordu. Güneş yoktu. Sonsuz mor bir kubbeyi andıran duman lı gökte faniliğin geçmiş saatlerini hatırlatır gamlı guguk sesleri aksediyordu. Çok yorulmuşturn. Omzumdaki martinin ağırlığı gittikçe artıyordu...