Yazın tam ortasındaydık. Ekinler biçilmiş hasat dönemi
başlamıştı. Tarlaların arasından yürüyerek eve dönüyordum.
Her taraf birbirinden güzel mevsim çiçekleriyle doluydu.
Kırmızı beyaz pembe renkli çiğdemler; parlak sarı
hoş kokulu papatyalar; yerlerde süzülen çançiçekleri; sarı
kırmızı pembe mor menekşelerle yan yana duran gelincikler; akşama doğru açan kırmızı-mavi peygamber çiçekleri; güzel kokulu kopartılır kopartılmaz solmaya başlayan sarmaşık çiçekleri... Toplayabildiğim bütün çiçeklerden bir demet yaparak eve gidiyordum. Yoluma devam ederken bir hendeğin içinde kırmızı renkli bizim "Tatar" dediğimiz cinste bir deve dikeni gördüm. Tarlada çalışan köylüler ot biçerken otların arasına karışıp ellerine batmaması için bunları koparmamaya özen gösterirler.