Dünyanın içinden geçtiği postmodern dönem özüne hakim seküler dünya görüşü ile tüm coğrafyalarda kutsaldan oldukça arındırılmış bir hayat inşa etmektedir.
Müslümanlar modern ve postmodern kıskacında olsa da günlük hayatlarında karşılaştıkları meselelere dair kendi değer sistemlerine uygun duruşlar geliştirmek ve buna göre analizler yapmak durumundadırlar.
Çağın dünyevileştirici hayat tarzı karşısında teslim olmadan içe kapanarak canlı hayattan ilişkilerini kesmeden ve tarihe bir özne olarak müdahale etmek üzere medeniyetlerini yeniden inşa etmek amacıyla hareket etmelidirler. Bunu da İslam'ı bünyesinde canlı yaşayan birey ve toplumu inşa ederek yapabilirler. Bu kitabın ihtiva ettiği yazılar karşı karşıya kaldığımız dini siyasi içtimai ve kültürel meselelere yukarıda bahsettiğimiz hassasiyetler çerçevesinde dokunmaya çalışmıştır.