Dışarıdan bakanlar için defineci hazine arar para pul peşinde gibi görünür. Nitekim büyük bir bölümü böyledir de. Ama bir bölümü için amaç zengin olmak değildir. En azından benim için değil. Amaç ne olduğu bilinmese de o hayali kurulan o aranılan şeye kavuşmaktır. Bir anlamda o da bir hazinedir muhakkak ama bilemezsin nasıl bir hazinedir.
Vurulan her kazma darbesi yeraltında olan o aranılan şeyi yüzeye çıkartırken bir taraftan da defineciyi yeraltına gömer. Valla "Bu nasıl iştir Tektek biri yukarı çıkarken diğeri aşağı mı iniyor?" diye soracak olana şöyle aynalı tarafından pırıl pırıl bir cevabım yoktur. Cevabım yoktur ama içimde hep hissederim ne olduğunu bilmediğim o hazine uğruna derinlere çok derinlere gömülecek bir şey olmalıdır. "
Her yolculuk biraz daha bilge kılar insanı. Hele ki damıtılırken gizli taşı bulacağınız bir iç yolculuksa bu...
Sunay Demircan "eksi sıfır" da sizi anlambilimi kullanarak sembollerle bir aydınlanma yolculuğuna çıkarıyor. Yolculukta seçimlerimiz seçimsizliklerimiz uğraşılarımızın bedelleri ve zihnimizin oyunlarından ilginç ve derin deneyimlerle bahsediyor. "eksi sıfır"da binlerce yıldır aranan bulunan bulunduğu iddia edilen hazinenin arayışında; gerçek gibi görünen tuzaklardan tuzak gibi görünen gerçeklerden metaforlar ve gizli anlamlarla bezenmiş bir şekilde veriliyor.
Okuyacak olanları şimdiden uyaralım. Bu bir yaz kitabı değildir. Roman kisvesi altında mesajını ileten okuyucuyu derinleştiren ilmek ilmek zihinde yansımalar yaratacak derin bir kitaptır. Derinliğine ragmen sürükleyen hikaye örgüsü sizi hiç tanımadığınız biriyle tanıştıracak.
"RAVEN"
O'nu anlama yolculuğunda olanların kendileriyle yüzleşmelerini sağlasa da maddeleştirilecek olan her O yeni bir tuzak olacak. O tuzak geldiğinde yeni bir tuzak gelecek. Sonra yeni bir tuzak daha... Ve bir tuzak daha... Bu da bir tuzak.