Fotoğraflara bakarken bulmak istediğimiz neydi; çocukluğumuz değildi gençliğimiz değildi yıllar içinde değişen bedenlerimizin anısı hiç değildi.Günden güne değişen şeylerin tanımsız bir sürenin sonunda geri dönülmez bir yabancılaşmanın eşiğine gelmesi kaçınılmaz olur. Yaşlılık gibi. İlişkilerdeki samimi dürüstlük gibi şeyler.
Fadime Uslu öyküsünü bir adım daha ileriye taşıyor bu kitabında. Yüzen Fazlalıklar sessiz bir günün sıcak ve hareketsiz bir öğle sonrasının nelere gebe olabileceğini haber veren öykülerden oluşuyor. Öykü kahramanlarını yakından tanıyoruz.Uslu birbirinin içinden doğan bu öykülerde anlattığı "modern" kadınları deyim yerindeyse bir cerrah gibi inceliyor.Sessizliğin ardındaki fırtınayı araştırıyor.Yaşamlarımızı kuşatan kuş sürülerinin niyetini okuyor.