AŞK; denildiği zaman lisan-ı hâl bile lisan-ı lâl oluyor güzelliğinden... Ey AŞK; hak yolunun azığı sensin suyu sen... Doksan dokuz boncuk ile ah! ah! ah! diyen yürekteki yangın sen... Hayy'dan gelmiş bilip Hû'ya giden dervişin ta kendisisin sen... Ne Leyla'sın ne Mecnun ne bir Elif'sin gönülde; Kevser'den bir damlasın ömürde... AŞK; kulaklarda ezan alınlarda secde kalplerde mahcubiyet ve yüzde tebessüm... Ne söylesem nafile kifayetsiz kelamlar! AŞK'ı gönülden gönle akıtır yürekleri yananlar...