Bu eser en azından temel kaynakları literatür tarihi açısından ele almanın ne gibi üstünlük sağladığını göstermesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Zira bir hadis kitabının filolojik kaynaklarını veya umumi olarak kaynaklarını araştırmak gibi daha öncesi için meçhul olan bir meseleyi irdeleyen bu çalışmada bir literatürü kendi iç dinamikleri açısından ele alabilme avantajları kullanılarak normatif yaklaşımın bu eserlere ilişkin çözemediği sorunlarda bile isabetli izahlara ulaşılmaktadır. Burada sunulan izahlar ise gerek Batı ve gerekse İslam dünyasındaki yanlış bir çok kanaate mukni cevap mahiyeti taşımaktadır.