İçimin cennet bahçesinde sessizce gezinirken sana ait yüzler izler ve şifreler buluyorsam dünyanın kendi ekseninde dönüşünü tamamlar gibi ben de üç yüz altmış beş gün altı saat biteviye senin etrafında dönüyorsam ve bu dönüşüm yetersiz kalıyorsa her boşluğu seninle ve hayallerinle doldurma alışkanlığını her geçen gün daha da pekiştiriyorsam feryadı isyanımı yeryüzündeki bütün dillere çevirip evrensel bir boyut kazandırıyorsam gönül labirentlerinde yolumu bulmak gayesini hiç düşünmeyip el yordamı ile her yola aşk salgılıyorsam bir karıncanın besin bulmak için çalışkanlığını görüp senin tüm izlerini takip etmek için örnek alıyorsam her yağmurun ardından çıkmasını beklediğim gökkuşağının renklerini seni resmetmek için kullanıyorsam aralıksız devam eden bir piyano resitalini patavatsızca durdurup senin sevdiğin şarkıları söylüyorsam dünyadaki bütün sivil toplum örgütlerini aşk için harekete geçirip yollara düşüyorsam ve bir ilki başarıyorsam bu bir aşk manifestosudur.
Aşk yasalarını çiğniyorsam ve böyle bir aşk manifestosu yazıyorsam aşk beni tutuklat!