"Cahit Sıtkı meçhule zorla götürülüp adak edilmiş bir hayat kurbanıdır. Bu cinayette frengili Baudelaire kadar morfinman ve kokainman Peyami'nin de müşterek cürümleri vardır... Fuzuli ve Baudelaire olmaktan daha gülünç daha zavallı bir şey olamaz. Biz Baudelaire'i Fransız içtimai hayatının müthiş buhranlar geçirmekte olduğu bir devre tekabül ettiği için ibretle okumalıyız. Biz Fuzuli'yi adım adım inhitata giden bir devrin ümitsizliğini anlatıp tespit etmiş bir bedbaht diye mütalaa etmeliyiz..."
Notlar'ın 5. cildinde Kemal Tahir'i gençlik yıllarında buluyoruz.
Edebiyat kariyerinin henüz başındaki Tahir'in şiirleri bir başlarına önemli olmalarının yanı sıra dönemin şiir dünyası hakkında da bizi aydınlatıyor.
Ziya İlhan'a yazılan mektuplarda ise "Geçit" dergisinin kuruluş çalışmalarına genç edebiyatçılardan oluşan bir topluluğun ideallerine karşılaştıkları güçlüklere hayal kırıklıklarına ve edebiyat çevrelerine yönelttikleri eleştirilere tanık oluyoruz.