Gülcan ve Sami üniversite eğitimlerini tamamlamak umuduyla Diyarbakır'a gelmişlerdi. İçinde bulundukları öğrenim yılının başında birbirleriyle tanıştılar. Öğrenci hakları yürüyüşünde karşılaştılar beraber yürüdüler. Çok ilginçti! Aylar sonra bir gün ikisinin de yolları dağlarda kesişti şaşkındılar. Gerçek mi acaba diye içlerinden mırıldanarak kendilerini sorguladılar. Bir fırsat yaratıp gizlice buluştular. Tuzağa düşürülmüşlerdi terör batağının içinde olmaktan utanç ve pişmanlık duyuyorlardı. Kaçıp kurtulmayı planlamışlardı.
Yanlarındaki el radyosundan Gülcan'ın annesinin bir şehit annesinin böbrekleriyle hayata döndürüldüğünü duymuşlardı. Dağda geçirdikleri üç aylık zaman içinde son katıldıkları Çemişgezek baskınından sonra kamplara dönmeleri gerekirken henüz elleri kana bulaşmadan planladıkları gibi firar etmişlerdi. Gülcan ile Sami dönüş yolunda dağa kaçırılan yolunu kaybetmiş çocuklarla karşılaştıklarında hiç tereddüt etmeden onlara da sahip çıktılar o üç küçük çocuğu memleketlerine geri getirmeyi başardılar Diyarbakır'da Ağlayan Anneler arasındaki ailelerine teslim ettiler.
Dağlarda korku telaş ve ümitsizliğin içinde birbirlerine âşık olan Gülcan ile Sami halk arasında kardeşliğin birlik ve beraberliğin pekiştirilmesini ülkemizde iç huzurun sürdürülmesini arzulamışlardı. Üniversiteyi bitirdiklerinde İstanbul'da iş buldular. Bölge ziyaretlerinde sokağa hendek kazan teröristleri ellerindeki sopalarla kovaladılar; yöre halkı kendilerine yardıma koştu hep beraber güvenlik güçlerine destek verdiler.
Güneydoğu'da dokuz ilçede vatandaşların güvenliği için ilan edilen sokağa çıkma yasakları nedeniyle bazılarında eğitime ara verilmişti. (14 Aralık 2015) Öğretmenler o ilçeleri terk etti! Gülcan ile Sami romanda belge niteliğinde sürükleyici anlatılarla Türkiye'nin gerçek yüzünü kilim gibi dokuyup ortaya çıkarıyorlar. Onları örnek alan bölge halkı güvenlik nedeniyle evlerini yurtlarını terk ederek yurt içinde devlet birimlerine ve akrabalarına sığındılar.
Gülcan ve Sami gerçek hayatın içinde sonsuzluğa kadar yaşamlarını beraberce sürdürmek üzere mutlu bir evlilik yaparak kaderlerini birleştirdiler. Birlik beraberlik içinde birbirlerini ve ülkesini seven tüm unsur ve kökenlere selam olsun.
Nazif Ayvaz