Hayatının aşkıyla evli ve ilk çocuğuna hamile olan Natalie istediği her şeye sahiptir. Deniz kıyısında verandalı huzur dolu bir evi sevgi dolu bir eşi ve her daim ona destek olan arkadaşları vardır. O sabah başına geleceklerden habersiz mutlu bir güne uyanır ve çok yakında doğacak bebeğinin odasını düzenlemeye koyulur. Ansızın kapı çaldığında ise içgüdüleri ona kötü bir haber alacağını söylemektedir.
Kapıyı açtığında Deniz Kuvvetleri'nden sağ çıkmayı başarmış eski bir asker olan kocası Aaron'ı yeni görevi esnasında el yapımı bir patlayıcı yüzünden kaybettiğini öğrenen Natalie karnındaki bebeğiyle yirmi yedi yaşında dul kalır. Yeni doğan küçük kızının babasız büyüyeceği gerçeğiyle yüzleşirken bir yandan da bebeği için güçlü olmak ve ayaklarının üzerinde durmak zorundadır. Aaron'ın ölümünden sonra birbiri ardına açığa çıkan sırlar karşısında ise sahip olduğu hayatın aslında bir yalandan ibaret olduğunu öğrenir.
Artık mutlu sonlara inanmayan Natalie'nin hayatına beklenmedik bir şekilde giren eski bir dost bunun aksini ona kanıtlayacaktır.