Göçmenlik Dairesi'nin sorumlusu oturma odasında ölü bulunduğunda kimse çocuğu olmayan bir çiftin evinde küçük esrarengiz parmak izlerine rastlamayı beklemiyordu.
Davanın başına zeki genç ancak duygusal yönden buz gibi olan Jana Berzelius getirilir. Jana sağlam iradeli mesafeli ve anlaşılmazdır. Ta ki çocuk ortaya çıkana kadar...
Birkaç gün sonra ıssız bir sahil şeridinde onu ve esas kurbanı öldüren cinayet silahıyla birlikte bir erkek çocuğunun cesedi bulunur. Berzelius davayla daha da yakından ilgilenmeye karar verip otopsiye girer ve çocuğun delik deşik edilmiş küçük vücudunda tanıdık bir şeylere rastlar. Çocuğun etine kazınmış harfler Jana'yı korku dolu karanlık geçmişine götürür. Saklı geçmişini korumak için bu cinayetlerin arkasındaki şüpheliyi polisten önce bulmak zorundadır.
İsveçli yazar Emelie Schepp tüyler ürpertici üçlemenin ilk romanı Silinmeyen'de okuyucuyu gizemli ve unutulmaz Jana Berzelius ile tanıştırıyor.