Rüzgârda yaprak savrulur gibi yaşıyoruz dünyada. Bin bir yüzü var üstelik bu tuhaf gezegenin. Kimi güzel kimi çirkin kimi neşeli kimi kederli kimi içten kimi sahtekâr. Biten Nehir'de yazar şaşırarak bakıyor dünyanın her bir yüzüne.
Karanlık ve aydınlık nasıl koyun koyuna ise evrende insan neslinin de iç âlemleri hem karanlık hem de aydınlık. İyi de bizde kötü de... Yaşatan ve sağ eden de öldüren ve mahveden de biziz bizleri. Biten Nehir karamsar dokunuşlarla çizilmiş bir umut tablosu... Bakmayın adının bitmekten söz ettiğine nehirler kurusa da denizi özler.
Ömrümüzün en vaveylalı günlerini ilk gençlik yıllarımızda geçiriyoruz ne kadar acımasız ne kadar incitici olabiliyoruz birbirimize karşı. Belki kalplerimizdeki kocaman oyukların nedeni budur. Her "Biten Nehir" tarifsiz kederlerimize bu yüzden akar belki de...