Prof. Dr. Nurettin Bilici'nin "Belçika'da Bir Doktora Öğrencisi" isimli anı kitabını elimden düşürmeden üç gün içinde okudum.
Orta Anadolu'nun Çumra Cumhuriyet Lisesinde başlayan Ankara Hukuk Fakültesinden geçip Brüksel Özgür Üniversitesi Hukuk Fakültesine kadar uzanan bir yolculuğun hikayesi anlatılıyor: akademik kariyer sevdası Belçika bursu yabancı dil sorunu bursun sona ermesi büro temizlik işleri evlenme arzusu depresyon Hacettepe Üniversitesinde asistan olma tekrar burs İspanyol bir hanımla evlilik...
Doktora tez hocası Brüksel Hukuk Fakültesinin kılı kırk yaran namlı hocası Profesör Kirkpatrick olunca kahramanımızın işi zorlaştıkça zorlaşıyor... O ise direndikçe direniyor...
Her yönüyle örnek alınacak bir başarı öyküsü. Prof. Bilici bugün alanında en çok baskı yapan ve okunan kitapların yazarı ve ülkemizin tanınmış akademisyenlerinden biri.
Ben aynı Hukuk Fakültesinde Sayın Bilici'den 15 yıl önce doktorasını yapmış bir kişi olarak bu işin ne kadar zor olduğunu biliyorum... O dönem doktoraya giden beş arkadaş yaşadığımız sıkıntıları yazarak deneyimlerimizi bizden sonrakilere aktarmayı düşünmüştük. Ama bunu başaramadık. Bizden önce Belçika'ya giden Prof. Dr. Faruk Erem ve Prof. Dr. Kemal Tahir Gürsoy gibi Hocalarımız da deneyimlerini kitaplaştırmadılar.
Sayın Prof. Dr. Nurettin Bilici bizim yapamadığızı yaparak tarihe not düşmüştür. Nurettin Hoca büyük zorluklarla mücadele edip amacına ulaşmayı başararak Atatürk Türkiye'sine layık bir insan olduğunu kanıtlamıştır. Kendisini yürekten kutluyorum. Onun anılarının genç kuşaklara rehberlik edeceğine inanıyorum.
Onun doktora sürecini... Cenap Şahabettin'in şu sözü özetliyor:
'Yüce dağlarda kuşa da yılana da rastlanır. Ama biri uçarak diğeri sürünerek oraya ulaşmıştır."
Prof. Dr. Durmuş Tezcan Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mayıs 2016