„Bir insan negatif ya da psikopat olarak dünyaya gelir mi?"
„Peki öldürmeden önce ölümü ne kadar ve nasıl içselleştirmiş olabilir?"
„En önemlisi kaybetmenin sistematikleşmesinin önüne geçilebilir mi?"
„Halka Viyana" Avusturyalı Deniz Sadık'ın 22 yıllık hayat
öyküsünün üzerinden işte bu soruları cevaplandırır.
Akabinde roman üstün zekalı bir genç kızın 22. yaşına kadar olan kadınlık ve kimlik arayışınının öyküsüdür.
„İntihar bombacılarını ayırt etmek için tanımlayıcı ortak bir geçmiş tarifi yoktur. Ortak bir travma ortak bir statü vs."
„Peki bu noktada ne yapılabilir?
Bir intihar bombacısı nasıl yakalanabilir?"
Romanda bir polisin sorduğu bu soruları artık artan terör olayları sonucunda hepimiz sormaya başladık. Cevaplarını 2012 ilkbaharı ile 2014 Haziran'ı arasında Viyana'da buldum. Bu arada dünya kitaba noktayı koyduğum 2014 Haziranı'ndan bugüne beni kendi hayalgücüyle terbiye etmeyi sürdürdü.
Artık günlük hayatımızın bir parçası olmuş terör vebası aslında birilerinin bize verdiği kötü ve kaba bir cevap.
Bu kaba cevabı değiştirmenin en güzel yolu ise doğru soruları arayıp sormaktan geçiyor.
„Halka Viyana"yı sanki saatleri peşisıra kovalıyormuşsunuz gibi akıcı keyifli ve yeni soru işaretleri üreterek okumanızı temenni ediyorum.
Aydınlanmaya katkı sağlaması umuduyla...