"Bu geceyarısında o geceyarısında her geceyarısında kimbilir hangi yapayalnız geceyarısında ölüm yanı yanı başındaymışçasına birileri -ölüler canına kıymışlar anı hayaletleri- daima gözetliyorlarmışçasına; yazdıklarını çiziktirdiklerini -kağıt parçaları not defterleri bloknottan kopartılmış yapraklar buruşturulup atılacak şeyler- okuyor ve anlamaya kavramaya çözmeye çalışıyordu. Anı iskeletleri. Bir kadın sana kitap sallıyordu selam yerine. Havuza doğru yürüyorsun. Manolya ağacı çok ihtiyarlamış. Bana gülümsüyordun; sanki az önceydi..."