Lyotard elinizdeki metninde o bildik "Felsefe nedir?" sorusunun kıvamını yoğunlaştırıp rotayı değiştiriyor ve "niçin felsefe yaptığımızı" soruşturuyor. Değme bir felsefi üslupla arzunun felsefe için ne anlam ifade ettiğini köken sorununu nasıl ele almamız gerektiğini felsefi sözün ne olduğunu felsefece eylemenin ne demeye geldiğini açıklıkla ortaya koyuyor. Bunu yaparken "çocukluk"tan yola çıkıp "arzulayan arzu" ya da "arzuyu arzulamak"tan söz ediyor. "Arzunun çocuğu olarak felsefe"nin "mevcudiyetin yokluğu" ile "yokluğun mevcudiyeti"ne bakışını irdeliyor. Lyotard'ın "Niçin felsefe yaparız?" sorusunun yanıtını ararken geçtiği uğrakları hayranlıkla izlerken en azından felsefeyi hakkıyla yapanların "niçin felsefe yapması gerektiğini" daha iyi anlıyorsunuz.
"Niçin mi felsefe yaparız: Çünkü arzu var çünkü mevcudiyette yokluk canlı olanda ölüm var; ve yine henüz bizim olmayan gücümüz var; ve yine çünkü yabancılaşma elde ettiğimizi sandığımız şeyin kaybı ve olgu ile yapma arasındaki söylenen ile söyleme arasındaki mesafe var; ve son olarak çünkü eksikliğin mevcudiyetine kendi sözümüzle tanıklık etmekten kaçamıyoruz.
Sahi felsefe yapmayalım da ne yapalım?"