"Her çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması kesinlikle gereklidir. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastadır. Bundan fazla olarak büyük toprağı modern araçlarla işletip vatana fazla üretim sağlanmasını özendirmek isteriz." (1936 Atatürk'ün S.D.I s. 374)
Kan davası çocuk gelinler Kürt sorunu PKK terör ekonomi bölgelerarası dengesizlik Güneydoğu Anadolu Projesi Güneydoğu'ya yatırım... vb. Türkiye'de hemen her gün duyduğumuz okuduğumuz 'sorun'lardan! Sorunlaştırılmış temel olarak da feodalitenin belirlediği bu 'sorun'lar algılamadaki coğrafyayı da sorunlaştırmaktadır.
Burada önemle vurgulanması gereken bir gerçek vardır. Aşiret kurumları asla ve asla bölgenin kaderi değildir. Terör örgütünün propagandalarında da bölge tarihini yazanlar da aşiret kurumuyla Kürtlerin eşitliğini: birbirini tamamlayan bütünleyen bir yapı olduğunu dillerine dolamışlardır. Aşiretçilik Kürtlerin feodalizmle göbek bağını ifade eder. Hiçbir feodal yapı bir halkın gerçeği olamaz; dolayısıyla Kürtlerin kırması gereken bir zincir varsa o da bu aşiretçilik bağıdır. Kürtleri köleleştiren ırgatlaştıran toprağına el koyan ağa ve şeyh gibi feodalizmin temsilcileridir.
Kitapta okuyacaklarınız tarihten gelen ve günümüzde de etkisini çokça gösteren aşiretleri anlatmaya ve temel sorunun bu aşiret kurumundan kaynaklandığını göstermeye çalışmaktır. Tarih çok geniş ve derin; ulaşılamayan hele ki uzmanlığınız yoksa çok çile çektiğiniz bir alan. Çalışma yaparken bunu anlayabiliyor ve öğrenebiliyorsunuz.
Kaan Turhan