İpek Yolu dendiği zaman hep tarihin görkemli sayfaları gelir aklımıza. Orta Çağ'da Doğu ile Batı arasındaki ticaretin merkezi ve adıdır İpek Yolu. Çin'de ipek kozasından elde edilen ipliğin dokunmasından elde edilen kumaşlar çok kıymetlidir. Roma'nın güçlü çağlarında gösteriş ve zevki seven dönemin seçkinleri bu kumaşları çok beğenirler. Zaten geçmişten beri devam eden Doğu ile Batı arasında savaşlar ve seferlerle süren ilişkiler ticaret ile düzenli hale gelir. İlk Çağlarda Eski Yunan şehir devletlerine karşı Pers akınları ve özellikle Büyük İskender'in Semerkant'a kadar uzanan seferi bu ilişkiye somut örneklerdir. Bu yol güzergâhı birçok kavmin ve farklı kültürün etkileşimini sağlamıştır. Toplumların birbirini tanımasına vesile olmuştur. Çiçeklerin döllenmesine benzer şekilde yeni kültür unsurlarının gelişmesinde rol oynamıştır. İnsanlık dediğimiz ortak medeniyetin zenginleşmesinde çok önemli bir kaynak olmuştur.
Bu perspektifle hareket eden Türk Ocakları tarafından organize edilen "Uluslararası İpek Yolu'nun Yükselişi ve Türk Dünyası Bilgi Şöleni" 3-4 Mart 2016 tarihinde Ankara'da Milli Kütüphane salonlarında gerçekleştirildi.
İpek Yolu'nun yükselişi ve yeniden canlanması konusunu alanında uzman bilim insanları turizm ticaret enerji kaynaklar ulaşım etkileşim gibi temel başlıklar ile incelediler. Çok yönlü ve çok zengin bir bilgi birikimi ortaya çıktı. Biz de bu çalışmaları üç başlık altında gruplandırarak üç cilt halinde okuyucunun ilgisine sunuyoruz.
Dr. Fahri Atasoy
1. Cilt: İpek Yolu'nda Ekonomi ve Turizm
2. Cilt: İpek Yolu'nda Bilgi ve Siyaset
3. Cilt: İpek Yolu'nda Kültür ve Sanat