Taçsız Kraliçeye tacını takan kalem...
Gün oldu burnuna bir hızma taktı atına atladı; Dila Hanım oldu adı... Gün oldu elinde bir kuklayla bir sirk çadırında Ateş Parçası olup yaktı etrafı... Bodrum'a Hâkim'di ama en çok "Sevgi emekti" deyip Selvi Boylu Al Yazmalı oldu bize Asya'ydı... Sevginin adını önce o koydu.
Türkân Şoray'lı kitapların üçüncü halkasında Ercan Akarsu sinemamızın Taçsız Kraliçesine tacını takıyor. Samimi gerçek ve en önemlisi de ona yakışacak en güzel tacı...
Edebiyatımızda zincir eserlere çok sık rastlanmıyor. Yazar bu kitaplar dizisiyle bize Türkân Şoray'ı yalnızca düş dolu gözleri şahane saçları ve rüya güzelliğiyle değil; bir sanatçı bir aktris bir kadın olarak anlatıyor...
Kraliçenin artık tacı var. Takan eli kutluyorum.
Tülay Gürler Kurtuluş / Vatan Gazetesi
"Muhteşem! Her kelimesi cümlesi ve anlam bütünlüğü ile ortaya apaçık konmuş bir yürek; o yürekten kucağıma düşen çok kıymetli satırlarla dolu bir eser okumaktan büyük keyif aldığım. Birçok röportajını kaleme aldığım ve aslında çok iyi tanıdığımı düşündüğüm Türkân Şoray'ın bambaşka yanları özellikleri ile bir kez daha büyülendiğimi fark ettim. Sultan'ın buğulu gözlerinde bir kez daha kaybolmak isteyen herkese tavsiye ederim. Tebrikler!"
Gökay Kalaycıoğlu / Star Gazetesi (24 TV)
Türk sinemasına "beyaz perdenin eşsiz sultanı" olarak damga vurmuş olan Türkân Şoray filmlerindeki olağanüstü güzel ve etkileyici kadın rollerinin aksine gerçekte "çocuk naifliğine ve içtenliğine sahip" bir sanatçıdır. Aile ortamında onu yakından tanıma saatlerce sohbet etme şansını yaşamış bir gazeteci olarak şunu söyleyebilirim ki sanat sinema ve hayranları onun için "nefes almak kadar" önemlidir. Bu kitapta söylediği her cümle yazdığı her şey bilin ki kalbinin derinliklerinden kopmuştur gerçektir. Onun hayranlarına yazdıklarını okuyanlar; Türk sinemasına dev harflerle sonsuza kadar kazınan başarı ve şöhretiyle asla şımarmamayı halkın bitmeyen hayranlığını bir yaşam boyu saygıyla taşımayı bilen ve enerjisini hiç kaybetmeyen büyük efsane Türkân Şoray'ı daha yakından tanıyacaklar.
Nazlı Mengi / Milliyet Cadde
'Siz ve Ben Türkân Şoray'... 1960 yılından bu yana okurlarının kendisine yolladığı mektup sayısının Boğaziçi Köprüsü'nün boyunun sekiz misline ulaştığını okuduğumda hakkında daha da meraklandığım Türk Sineması'nın 'Sultan'ını bir de okurlarına kendi elleriyle yazdığı mektuplar aracılığıyla tanımak için harika bir bahane!
Seda Karan / Esquire Türkiye