Bihruz Bey her nereye gitse her nerede bulunsa maksadı çevresini görmek değil yalnızca kendisini göstermekti.
Recaizade Mahmud Ekrem'in en önemli eseri. Edebiyatımızın ilk gerçekçi romanı.
Araba Sevdası Çamlıca'daki köşkünde Küçük Avrupa yaratmaya çalışan "Türk" geleneklerinden ve dilinden uzaklaşmasıyla övünen; Frenkler gibi süslü giyinip gösteriş olsun diye yaşadığı ülkenin şartlarını ve standlarını beğenmeyip onları aşma (!) sevdasında olan; "bonjur" "bonsuar" "vuz ale biyen" diyebilmek için Beyoğlu sokaklarında adam arayan; Türkçe konuşurken araya uydurma Fransızca kelimeler katmadan edemeyen; savurganlığa ve borç yapmaya özenen; Türkçeyi edebiyatsız kaba bir dil sayıp bu dilin cahili olduğu için övünen Bihruz Bey'in trajikomik öyküsüdür.