"Bir zamanlar toprak su ve güneş ışığından ibarettim.
Annem onları yavaş yavaş içine çekiyor dallarının uçlarına kadar taşıyordu. Sonra annem tomurcuklandı çiçek açtı ve sonunda ben şekillenmeye başladım. Çekirdeğim etim ve derim oluşsun diye annemin gövdesinden azar azar emdiğim canımın parçalarını güneş ışığıyla karıştırdım. En nihayetinde olgun sulu bir şeftali oldum.
Şimdi Pulat ve Sahibali beni yiyecek ve kısa bir süre sonra onların etlerinin kemiklerinin ve saçlarının bir parçası olacağım."
Şeftali yeni yaşamlara gebeydi.
Daha şimdiden bir ağaç olmanın birbirinden güzel meyveler
vermenin hayalini kuruyordu...
Onun şeftalilerini yemeye ise sadece bu iki köylü çocuğun
Pulat ile Sahibali'nin hakkı vardı...
Bir Şeftali Bin Şeftali Üzerine Düşündüren Sorularla!