Büyüdüğümüzde sevgiye daha çok açlık duyarız. Her ne kadar beni sevmesinler ben kendime yeterim desek de yetmiyor. Belli bir noktadan sonra kendinden nefret ediyorsun. Özenmeye başlıyorsun onun bunun gibi olmak istiyorsun. Depresyona girip kendine zarar veriyorsun. Her ne kadar benim bu en yakın arkadaşım dostum desen de ellerinden kayıp gidiyor. Kötü yola sürükleniyorsun. Mantığını susturup kalbinle hareket etmeye başlıyorsun. Kaybeden yine sen oluyorsun. Çünkü kalp sevgiye aç oluyor. Yanlış adamların sevgine aldanıp hataların sıklaşıyor. Okulun popüler kızı olamazsın senden önce okulu avucuna alan itici kızlar var. Bu sefer de okul sana zindan olmaya başlıyor.
Herkesin kendine özgü hikâyesi olmalı. Hep özgür olmaktan yakınırız. İçimizdeki yavşağı susturmadan bir adım önde olamıyoruz. Etrafımızdaki başarıyı kıskanıp o yaptıysa ben de yaparım diye hırsımızı körükleyip etrafımızdaki insanları düşünmeden edemiyoruz. Aklımızda acaba soruları bir türlü susmak bilmiyor onu bastıramıyoruz. Acaba beni beğeniyor mu? Hakkımda ne düşünür? Bunlar saymakla bitmez. Tek bildiğimiz kafamızdaki kocaman soru işareti.
"BEN KİMİM?"