Adanalı Hayret Efendi XIX. - XX. yüzyıl divan şairlerindendir. Hayret Efendi memleketinden dolayı "Adanalı Hoca Hayret Efendi" olarak da tanınmaktadır. Çok yönlü ve renkli bir kişiliğe sahiptir. Eğitimine memleketinde başlayarak İstanbul'da devam etmiştir. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilmektedir. Adanalı Hayret Efendi'nin etkileyici dizelerinden kişiliğini yansıtan ipuçlarına rastlamaktayız.
Dinleyen yok boşuna böyle senin de Hayret
Durmayıp eylediğin bu hezeyan boşuna!
Hayret Efendi şiirlerinde övgüde bulunduğu şahsiyet kadar kendisini de övmekten geri durmaz. Bu duruma örnek olması açısından Sultan II. Abdülhamid'in Sadrazamı Küçük Said Paşa'yı övdüğü Sihr-i Beyân'ın son beytini burada veriyoruz.
Envârın ile cihân dolsun
(Hayret) gibi bin çerâğın olsun
(Nurun ile tüm dünya dolsun; senin de Hayret gibi bin meşalen olsun.)
Kendisini çok beğenen farklı bir kişilik özelliği sergileyen Hoca Hayret adıyla özdeşleşmek istercesine çevresinde sürekli hayret duyguları uyandırmıştır. Onun şu yönleri de gözden uzak tutulmamalıdır. Hayret Efendi hiç kimseye karşı hangi makamda olursa olsunlar asla dalkavukluk yapmamıştır.