Sert kış günlerinin uzun gecelerinde endişelerini kovalamaya çalışan bir genç; yüce mi yüce bir dağın yamaçlarından alçaklara süzülüyor. Kederleri çocukluk anıları yalnızlığı dostlarına küskünlüğü de onunla birlikte kayıyor bembeyaz karların üzerinde. Kayakçı cesaret ve korkunun iç içe harmanlanmasından alıyor gücünü.
Dostluk dünyanın en kıymetli zenginliklerinden biri. Bazen bir ömür boyu sağlam bir tek dost bulmak için çaba sarf ederiz. Kimimiz buluruz kimimiz mahrum kalırız bu zenginlikten. Aile de öyle. Mutluluğun anahtarı sevdiklerimizle geçirdiğimiz anlarda gizlidir çoğu kez. Bu evrensel gereksinimi ele alan Kayakçı mutsuz bir gencin yalnızlığından kaçarak buz gibi soğuk yamaçlara sığınma serüvenini dile getiriyor. Oysa yalnızlıktan kaçarak kurtulabilmek neredeyse imkânsız değil midir?