"Bir Güvercin Ürkekliği'ni yaşamışsak eğer bu bizi Kardelen Cesareti'ne bürüme eşiğine getirmiş demektir. Unutma ki hakikat yolcusu olan her er kişinin başından geçen hikayedir Güvercin Ürkekliği'nden Kardelen Cesareti'ne Geçiş hikayesi. Kardelen güneşe âşık bir çiçektir. Öyle bir aşk ki ondaki aşk daha bahar gelmeden karın içinden çıkarak güneşi görmek ister; ancak güneşi görmek onun için ölüm demektir. Ne var ki bu uğurda ölmek kardelen için en büyük zevktir. Sonuçta olan olur ve karı delerek başını çıkaran kardelen güneşi görür. Bedeli ölümdür; ama olsun kardelen amacına ulaşmıştır.
Eğer Güvercin Ürkekliği'ni yaşamışsa insan artık ya bu ürkekliğini yüreğinde yaşayarak bir ömür boyu onun tutsağı olur ya da Kardelen Cesareti'ne bürü-
nerek her neyse bedeli ödemeyi göze alıp üstüne üstüne gider gerçekliğin ve hakikati görmek onunla yüzleşmek için hayatını bile ortaya koyar.
İşte ey talip şimdi tam da bu eşikte durmaktasın.
Tercih senin karar verecek olan sensin. Ya bir ömür ürkeklik içinde yaşayarak kuma başını gömer gerçekliğin ile baş başa kalmayı seçeceksin ya da
Kardelen Cesareti'ni kuşanarak ve neyse bedeli ödemeyi göze alarak yüzleşeceksin hakikat ile.
Unutma ki ilk tercih bir ömür esareti İkincisi ise özgürlüğü ifade etmektedir.
Her şey senin elinde ey talip senin elinde..."