Her sanat yapıtı alımlayanla yaşar. Okuyucusunu bulamayan kitapizleyicisini bulamayan
resim dinleyicisini bulamayan müzik sandık içersinde saklanan eşya gibidir.Sandıktan
çıktığı anda tıpkı bir ağaç gibi dallanıp yeşermeye başlar. Sinema ve tiyatro örneği
kimi sanat dallarının varoluşları ise sadece alımlayana bağlıdır. Alımlama kaynağını sanat
yapıtını anlamada buluyor.Özellikle yenilikçi sanat benimsediği çok anlamlılık çok seslilik
ve açık biçim nitelikleriyle alımlayan öylesine etkin kılıyor ki anlama ancak alımlamayla
bütünleşerek gerçekleşebiliyor. Bu noktada yaratma ve alımlama üretim ve tüketim
birbirinden ayrılmaz bir bütünü oluşturuyorlar. Bu düşünceden yola çıkarak hazırlanan
çeşitli sanat dallarını konu alan bu alımlama dizisinin üçüncü kitabı "Tiyatro".
Her sahne yorumunun kendine özgü bir yapısı dili ve anlatımı vardır.İzleyicinin bu dili
anlayabilmesi sahne tasarımından ışıklandırmaya oyunculuktan müziğe değin sahnedeki
tüm göstergeleri bir bir çözümleyebilmesine bağlı.Sahneyle aramızda oluşan bu diyaloğun
alımlama süreci içinde nasıl geliştiğinin farklı sahneleme örnekleriyle irdelendiği bu kitap;
eğlenceli bir düşünme oyununu ya da duygularla düşüncenin buluştuğu bir yaşantıyı
dile getiriyor